8 Aralık 2013

Hep aklında olsun ...


 İnandırıcı olan neydi, inanabiliyor muydu bu kadar çok sevdiğine? Bir insan nasıl böyle severdi, sevginin sınırları var mıydı ya da? Bir yumruk kadar olan kalbi daha içine kaç sevgiyi, kaç kırıklığı alabilirdi? En önemlisi, bunca sevgiyi nasıl taşıyordu o küçük yürek? Daha kaç kırıklık taşıyacaktı kendi içinde? Hiç bilmiyordu bunların cevabını ama mutluydu. Çünkü o vardı, en kıymetlisi, en değerlisi. Nereden tutunduğunu bilemediği bu adamı çok sevmişti. Bir anda gelmiş, kocaman mutluluklar getirmişti gelişiyle. Binlerce kelebek. Şimdi hiçbirinin ölmesini istemiyordu. Biraz da adama hediye etmek istiyordu onlardan. Rüyalarında sakladığı adamla gerçeğin her saniyesinde beraber olmak istiyordu. Biraz o olsun, biraz o koksun istiyordu. Nefesi olmak istiyordu her saniye. Onu sevdiğini anladığı gece bir yıldız kaymıştı. Gökyüzünden kalbine doğru. Buram buram o olmuştu şimdi kalbi ve hep de öyle olsundu. Sonsuz kadar sevsindi şimdi onu. Adını mutluluk koymak istedi bir an, adına gülümsedi.



29 Kasım 2013

Kitaplarda kendini bulmak -2-


Son dönem yaşadıklarımı, düşündüklerimi, hissettiklerimi dile getirmekte ve kağıda dökmekte zorlanıyordum,oysa ne cok severim yazmayı icimi kağıda dökmeyi ..

Ben yazmamış olsam bile hep yazmak istediğim veya sıkça düşündüğüm kelimeler , cümleler , sözler birer birer önüme düştü geçenlerde ve burada paylaştım .. 
İşte onların devamı geliyor şimdi .. 

Son günlerde ben ..


Diye sordum kendime ..


Böyle bir durum da söz konusu ..



Cevabı olmayan bir soru daha :)



Ve 


Kendime bile İtiraf etmesi zor olsa da ..


Son olmak isterdim , sonum olmasını isterdim ..



Son söz ..


Kitaplarda olmasa ne olacaktı halim :))

24 Kasım 2013

Sadece ...

Sadece içimde acıyan şeyler yok. Kıpırdayan şeyler de var. Bu kıpırdama yüzünden devam edemiyorum kendime. Aklıma her geldiğinde yaşadığım acı var sadece. Onunla konuştuğumdaysa acının yanında o kıpırtı var. Nefret edilesi bir kıpırtı. 
Sadece uzun uzun ağlamak istiyorum böyle durumlarda. Hani yüzüm çok ağlayınca geriliyor ya öyle bir acısı oluyor o noktada. Her ağladığında acıyor, güldüğünde de acıyor. Acı hep seninle oluyor. 
Bir iki damla ağlayabiliyorum sadece. O yarım kalan her şey için yarım bırakıyorum ağlamamı. Hâlâ yarım bırakıyoruz bir çok şeyi. Ayrıyken bile. 
Nefesim yarım kalıyor mesela. Aklımda o olduğu sürece kesik kesik nefesim… Küçük yazışmalarımız oluyor, onlar da yarım kalıyor. Uykularımda yarım kalıyor. Yarım kalmayan şey sesi. Artık konuşurken sesi birden gitmiyor telefonun diğer tarafından. Konuşmuyoruz çünkü. O unutmaktan korktuğum sesini hiç duymuyorum. 
İçimde acıyan, acıtan ne varsa ölsün istiyorum. Ben ölüyorum ama onlar ölmüyor. Biz öldük! Ama onlar yaşıyor..





21 Kasım 2013

Keşke demek istemiyorsan ...





Eğer; ilerde bir gün arkanı dönüp KEŞKE demek istemiyorsan Eşini doğru seç.


Doğru eş her zaman uzun zaman flört ettiğin kişi değildir.

Önemli olan kısa zamanda da olsa fikirlerinin uyuştuğu,

Yaşam tarzlarının benzediği,

Espri anlayışının yakın olduğu,

Zor zamanlarında hep yanında olacağını bildiğin,

Dertlerini, sevinçlerini paylaşabileceğin,

Fikirlerine, olaylara bakış açısına güvendiğin,

Senin fikirlerine saygı duyan,

Konuşmaktan sıkılmayacağın,

Hayata kustuğun zaman seni kabuğundan çıkarıp eğlendirebilen,

Gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın,

Aynı zamanda iyi bir arkadaş,

Fiziksel görünüşün dışında da seni sen olduğun için sevebilecek ve

bunu kaldırabilecek birini eş olarak seçmelisin! ! !


Dünya da böyle biri var mı? diye sorabilirsiniz şimdi. Emin ol var! Tabii ki sayıları fazla değil. Hatta hayatta insanın karşısına ya bir ya da iki kere çıkar, belki de hiç çıkmaz... Önemli olan onu fark edebilmek.


Eğer bu satırları okunduğunda aklından bu özellikleri barındıran bir isim geçirmişsen çok şanlısın. Ne olursa olsun onunla birlikte olmak için elinden geleni yap.


Çünkü bir daha onun gibisini bulma şansın çok az emin ol. Bütün aptal aşıklar gibi ilk hareketi ondan beklersen çok geç kalırsın..


Eğer bu satırlar sana böyle birini çağrıştırmıyorsa ya da şu an evliysen yapacak bir şey yok. Ama henüz bekarsan onu aramaya hemen başla! Onu fark edebilmek için sadece etrafına bakman yeterli olacaktır. Çünkü o da sana bakıyor olacak!

19 Kasım 2012

Çocukluğum



Ve en çok seni özledim ben.
Karşı komşunun sokağa çıkacağı zamanı beklemeni.
Her teyzeyi annen gibi sevmeni.
Sanki ayıpmış gibi kimselere söylememeni.
Ve o bisikleti ilk gördüğünde koşuşunu.
Yağmurlu bir günde annenin elinden yediğin ekmeği.
Islanan sokaklara bakıp duygulanmanı.
Yaz akşamlarında oturduğun kaldırımı.Seni bir kez daha görmek isterdim...
hiç konuşmadan..
kısa pantolonlu siyah beyaz halini..
bir lokma boyunu..
diz çöküp yere sımsıkı...ama çok sıkı
sarılmak sana..
gözyaşlarımı omuzlarına bırakıp gitmek istiyorum şimdi
sana kim olduğumu söylemeden...arkama bakmadan
ağladığımı sana göstermeden
seni çok özledim
ama çok özledim
çocukluğum! !



Ceyhun Yılmaz